Ülkemizde sosyal sistemindeki dengesizlik ve emeklilik sistemindeki boşluklar nedeniyle yetim aylığı almak amacıyla boşanma yaygın bir vakıa halinde bulunuyor.
Yasa Koyucu da zecri tedbir almayı tercih ederek bu konunu önünü kapatmak amacıyla 5510 sayılı Kanunun 56 ncı maddesiyle 2008 yılından itibaren "Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96 ncı madde hükümlerine göre geri alınır" hükmü getirmişti. Bu hüküm gereği bağlanan yetim aylıklarından bir kısmı muvazaa gerekçesiyle kesilmeye başlanmıştı.
Yasal dayanakları farklı da olsa SSK veya Bağ-Kur kapsamında olarak 5510 sayılı Kanunun 56 ncı maddesi kapsamında olsun veya Emekli Sandığı kapsamında olsun eski eşlerin birlikte yaşamasına delil olarak ele alınan unsurlar aynı biçimde değerlendiriliyor.
Örneğin ilgili muhtarlıktan ikametgâh senetleri, ilgili Nüfus Müdürlüklerinden sağlanan nüfus kayıt örnekleriyle yerleşim yeri ve diğer adres belgeleri, adres değişiklik ve nakillerine dair bilgiler, özellikle ilgili Nüfus Müdürlüğünden tarihleriyle birlikte adres hareketleri, ilgililerin su, elektrik, telefon aboneliklerinin hangi adreste kimin adına tesis edildiği hususu, seçmen bilgi kayıtları varsa çalışmaları sebebiyle resmi/özel kurum ve kuruşlara verilen belgelerde yer alan adresler, boşanan eşler 4857 sayılı İş Kanunu hükümleri kapsamında yer almakta iseler adlarına ödeme yapılabilecek özel olarak açılan banka hesabı bulunup bulunmadığı, boşanan eşlerin kayıtlı oldukları bölge/bölgeler yönünden kapsamlı Emniyet Müdürlüğü / Jandarma Komutanlığı araştırması, anılan mahalle/köy muhtar ve azaların tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine dayalı tanıklıkları gibi hususlar değerlendirilerek "boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama" olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılıyor.
Bu tür vakaların en önemli başlangıç noktasını da yakın akrabalar tarafından yapılan ihbarlar teşkil ediyor.
Tabii bu konuda kurunun yanında yaş da yanabiliyor. İlerleyen yaşlarında çocuklarına muhtaç hale gelen boşanmış anne-babalar fiili bir karı koca ilişkisi içinde olmasalar bile aynı ev veya binada barınmış olabiliyor. Bu durumda bu tür eski karı-kocaların da yaşlılıkları veya düşkünlükleri göz önüne alınmaksızın muvazaalı boşanma iddiası ile birlikte kadın eş anne-babasından aylık alıyorsa yüklü tutarda borç ile karşı karşıya kalabiliyor.
İşte muvazaalı boşanma iddiası ile çıkartılan borca karşı dava yoluna giden ve bu itirazı yargı kararıyla reddedilip kesinleşen bir kadın vatandaşımız Anayasa Mahkemesine,
"Eski eşi yurtdışında ikamet ediyor olmasına rağmen müşterek çocuklarıyla oturdukları dairenin su ve elektriğinin eşi tarafından karşılanıyor olmasının ve müşterek çocuklarıyla görüşme günü dışında da eski eşiyle görüştüğünün saptanmasının özel hayatın ihlali olduğunu" iddia ederek müracaat ediyor.
Yüksek Mahkeme ise 22.10.2015 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 2013/8032 Esas numaralı kararında eski eşinin Mernis kayıtlarına, tebligat ve ikamet adresi kayıtlarının kendi ikamet adresi olduğunun saptanmış olmasına vurgu yaparak başvurucunun özel hayatının, sosyal güvenlik ve mülkiyet hakkının, adil yargılanma hakkının ihlâl edilmiş olduğuna ilişkin iptal taleplerini reddetmiş bulunuyor.
Yani boşanan kadınlar eğer anne babalarından yetim aylığı alıyor ve eski eşleriyle bir karı-koca hayatı içinde bulunmuyorlarsa eski eşleriyle abonelik veya tapu ilgisi olan bir evde oturmamaya, aynı ikametgâhta bulunmamaya dikkat etmeliler.
Kaynak: http://www.alitezel.com/index.php?sid=yazi&id=8047
Adres: Alibeyli Mh. 501 Sk. Saçıkara Plaza No : 13 Kat : 2 Daire : 2 (Toprakkale Dolmuş Durağı Yanı) Merkez/OSMANİYE
Tel : 0328 814 85 09
Fax : 0328 814 85 09
Gsm: 0542 345 38 61
E-Posta: info@erdogansanal.com