2015 yılının ekonomik değerlendirmesini yaptığımız yazımızda, geçen yılda yaşanan büyümenin ithalata ve tüketime dayalı olduğunu hatırlatmış, kredi kullanım ve takip oranlarında görülen artışın ticari hayattaki zorlukları işaret ettiğine dikkat çekmiştik.
2016 yılına bakıldığında ise gerek küresel gerekse ulusal (yurtiçi) koşulların, yatırım ve ihracat artışı için pek elverişli olamayacağı endişesi uyanmaktadır.
Küresel koşulları irdelersek;
- ABD'nin başlayan ve devam etmesi beklenen faiz artışları,
- Güçlü Dolar,
- Brezilya'nın ardından gelişmekte olan diğer bazı ülkelerin de rating notlarının gerilemesi ihtimali,
- Çin'de görülen yavaşlama,
- Ortadoğu'da süren sıcak atmosfer ve karışıklıklar, 2016 yılındaki gelişmeleri şekillendirecek temel dinamikler olacaktır.
Türkiye'de ise;
- Reform paketlerinin hayata geçirilme düzeyi,
- Asgari ücret ve buna yakın düzeyde ücret alanlarda yapılacak zamların iç talepte yaratacağı etkiler,
- Enflasyon ve faiz oranlarında yaşanacak gelişmeler,
- Sıcak para hareketleri ve döviz kurları,
- Merkez Bankası'nın faiz politikası,
- Terör sorunu,
- Komşu ülkelerle ilişkiler ekonomik gelişmeler üzerinde belirleyici olacaktır.
SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME Zorlu ekonomik koşullar 2016'da da sürecektir. Ekonomide nakit akışının büyük önem kazanacağı görülmekte, devletin bütçe dengelerine dikkat edeceği tahmin edilmektedir. Özel sektör ise döviz pozisyonlarında açığa düşmemeye özen göstermeli ve vadeli satışlarda sağlam teminatlara yönelmelidir.
2016 yılında büyüme oranları nasıl seyredecektir? Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, yüksek oranlı sürdürülebilir büyüme için yatırım çekişli, ihracata dayalı büyüme gerekmektedir.
Yatırımların verimli, uzun ömürlü ve düşük maliyetli olabilmesi de Ar-Ge araştırmalarına ve kullanılan teknolojiye bağlıdır. Dolayısıyla büyük küçük tüm yatırımcılar ve işletmeler teknoloji ve Ar-Ge yatırımlarının uzun vadede her zaman kazandıracağını unutmamalıdır.
ESNAF UMUTLU Yazımızın başında reform paketlerinin hayata geçirilmesinin önemine değinmiştik.
Gerçekten de reform paketlerinin uygulanma aşamaları toplumun çeşitli kesimleri tarafından yakından izlemektedir. Esnaf sanatkarlar da kendileri için açıklanan tedbirlerin gerçekleşmesini beklemektedirler.
Esnaf sanatkarların bu zorlu yılda kendilerini yenilemeye çalışması günün getirdiği bir zorunluluktur. Ancak üyelerimizin bunun için reform paketleri çerçevesinde devletin uygun koşullarda sunduğu kaynaklardan faydalanmalarının önü açılmalıdır.
Hükümetin son dönemde esnaf sanatkarların sorunlarına daha duyarlı yaklaşması, bazı beklentilerimizin (Çalışan emeklilerimizin maaşlarında SGDP kesintisinin kaldırılması çalışmaları, prim borcu bulunan esnafın sağlık hizmeti alma süresinin uzatılması, KOSGEB destek limitinin artırılması ve kesime yönelik faizsiz kredi çalışmaları gibi), dikkate alınması, esnaf sanatkarların yeni yıla daha umutlu bakmasını sağlamaktadır.
Bildiğiniz gibi geçen yıl çıkarılan 6552 Sayılı Torba Kanun’la Sosyal Güvenlik Kurumu’na olan tüm borçlar yapılandırma kapsamına girdi. Genel olarak SGK borçları için son başvuru tarihi 2 Şubat 2015 itibariyle sona erdi. Fakat Genel Sağlık Sigortası (GSS) borçları için farklı bir tarih söz konusu. GSS borçlarında en önemli nokta,