Malulen Veya Yaştan Emekli Olanlar

Malulen emekli olanlar zamanı geldiğinde yaşlılık aylığı için talepte bulunabilirler. Bu sayede emekli aylıklarını arttırabilir ve daha rahat bir hayat sürebilirler. Bu konuyu daha önce gündeme getirmiştik. Bir okurumuz gösterdiğimiz yolu izleyerek yaşlılık aylığına hak kazanmış. Gelin nasıl başarmış, hep birlikte okuyup hafızamızı tazeleyelim.

“Ali Bey merhaba. Sizin yüreklendirmenizle, ‘hakkınız için mücadele edin’ salıklarınızla bir yola girdim ve kazandım. Şimdi bu mücadelemi sizinle ve okurlarınızla paylaşmak istedim. Rahmetli babam Hasan Hüseyin, 1990 yılında malulen emekli oldu. Emekli olduğunda 20 yıl sigortalılık süresi ile 5712 prim günü vardı ve yaşı da 39 idi. Dolayısıyla malulen emekli olduğu tarihte yaşlılık aylığına hak kazanacak şartları (25 yıl 5000 gün veya 15 yıl 3600 gün 55 yaş) taşımıyordu.

2009 yılında 5510 sayılı yasanın 54'üncü maddesini okurken birden babamın yaşlılık aylığı almaya hak kazanacak şartları taşıdığını fark ettim. Yaptığım hesaplamalar sonucunda yaşlılık aylığının bağlanması durumunda malullük aylığından fazla olacağını tespit ettim.

Akabinde hemen Kuruma başvuru yaparak babamın yaşlılık aylığı alma şartlarını yerine getirdiğini ve 54’üncü madde kapsamında aylıklar arasında kıyaslama yapılarak yüksek olanın bağlanmasını talep ettik. Kurum, söz konusu başvurumuzu kıyaslama yapılacağını öne sürerek reddetti. Bu sefer, kurum mevzuatlarını didik didik taradım. Yayınlanan hiç bir düzenleyici işlemde hem malullük hem de yaşlılık aylığına aynı anda hak kazanılması durumunda kıyaslama yapılacağına yönelik en ufak bir ibare bulamadım.

YENİDEN MAHKEMEYE GİTTİ

Akabinde söz konusu durumu belirterek kurumdan tekrar talepte bulunduk. Kurum bu sefer de babamın malullük aylığını almaya devam ettiğini ve malullük aylığını ortadan kaldıracak sebepler yerine gelmediği için yaşlılık aylığı bağlanamayacağını öne sürülerek talebimizi reddetti. Daha sonra konu ile ilgili tüm Yargıtay kararlarını tek tek inceledim ve benzer bir karar bulamadım, bir iki karar vardı lakin bu kararlar doğrudan bizim durumumuzla ilgili değildi.

Ancak, kazanacağımıza inandığım için konuyu yargıya taşıdık. Bu arada babam vefat etti ama mahkeme süreci devam etti. İlk olarak talebimiz Konya 3. İş Mahkemesi tarafından kabul edildi. Akabinde Kurum Mahkeme kararını temyiz etti. Yargıtay son noktayı koydu, yerel mahkemenin kararı onandı. Babamın ilk talep tarihini takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığı tespit edilerek karar kesinleşti.

BU KARAR BİR İLK

Babamın durumu özel bir durum. Ancak olaya tam tersi açıdan bakarsak, özellikle 2000 yılından önce yaşlılık aylığı bağlanan bir sigortalının herhangi bir şekilde malullük aylığını alacak şartları sağlaması durumunda doğrudan 54 üncü madde kapsamında malullük ve yaşlılık aylıklarında Kurumun kıyaslama yapması ve haliyle malullük aylığının yüksek olması sebebiyle malullük aylığını bağlaması gerekir. Üstadım sizin de bildiğiniz gibi bu kişi başka birinin bakımına muhtaç ise bağlanacak malullük aylığı daha da fazla olacaktır.

Bu durum, malumunuz üzere ilk defa sizin dile getirdiğiniz ancak Kurumun engellediği ve daha önce emeklilik aylığı bağlanan birinin tekrar çalışmaya başlayıp sonrada aylığının yeninden hesaplanmasını isteme durumu olmadığından, 54 üncü madde kapsamında kıyaslama yapılırken ilk defa aylık bağlanıyormışçasına hesaplamalar yapılmaktadır.

Üstadım, bu vesileyle bizlere her zaman destek ve yol gösterici olmanız sebebiyle acizane şükranlarımı iletir, saygılar sunarım...”

Kaynak: http://www.alitezel.com/index.php?sid=yazi&id=7640

Sosyal Medya'da Paylaş
Facebook Yorumları