İşverenler bildirim sürelerini bölerek kullandırıyor. Yani üç yıllık işçisini çıkartırken, 2 aylık bildirim süresinin 1 ayında işçiyi çalıştırmayı, kalan bir ayın ise parasını ödemeyi düşünüyor. Ancak bu uygulama kanuna aykırı.
İŞVERENLER işçilerinin iş sözleşmelerini feshetme hakkına sahip. Ancak bu noktada İş Hukuku işçinin korunması adına bildirim süresi öngörmektedir. Belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalışan bir işçinin iş sözleşmesini feshetmek isteyen işveren, bu durumu işçisine bir süre önce bildirmek durumundadır.
SÜRE NE KADAR? İşçi de işyerinden ayrılırken işvereni önceden bilgilendirmek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde her iki taraf da ihbar tazminatı ödemek durumunda kalabilir. Bildirim süreleri; İşi altı aydan az sürmüş işçi için iki hafta, İşi altı aydan fazla, bir buçuk yıldan az sürmüş işçi için dört hafta, İşi bir buçuk yıldan fazla, üç yıldan az sürmüş işçi için altı hafta, İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için sekiz haftadır. Dolayısıyla işveren toplam üç yıldır birlikte çalıştığı işçisini işten çıkartmak için bildirimi en az 2 ay önceden yapmak durumundadır. Aynı şekilde işçi de işten ayrılacağını 1 yıldır çalıştığı işverenine en az 1 ay önceden haber vermelidir. Öte yandan iş sözleşmesini hangi taraf sonlandırmak isterse istesin, bildirim süresi içinde işçinin günde 2 saat yeni iş arama izni bulunmaktadır. Yani işçi kendisi işten ayrılmak istese bile yeni iş arama izni kullanabilir.
İŞÇİ İZİNLERİ birLEŞTİREBİLİR Yeni iş arama izni ücretli bir izindir. İşçi günlük 2 saatlik izni birleştirerek bildirim süresini kısaltabilir. Bildirim süresi boyunca işçi kendisine verilen işleri eskisi gibi yapmak zorundadır. İşverenler genelde bildirim sürelerini bölerek kullandırmayı tercih ediyor.
Derhal fesih hakkı vardır BİLDİRİM sürelerine uymak haklı nedenlerde gerekmez. İş Kanunu uyarınca işçinin de, işverenin de haklı nedenle derhal fesih hakkı vardır. İşçinin haysiyet kırıcı davranışlarda bulunması gibi durumlarda işveren bildirim süresini beklemek zorunda değil.
2 ay yerine 1.5 ay olmaz İşveren işçisini bildirim süresinin bir bölümünde çalıştırmak, bir bölümünde ise çalıştırmadan parasını ödemek şeklinde bir uygulamaya zorlarsa, bildirim süresini hiç kullandırmamış olarak değerlendirilir. Bu durumda bildirim süresinin bir bölümünde çalıştırılıp, bir bölümünün parasını alan işçi dava açarsa ihbar tazminatını alacaktır. Diğer yandan bildirim süresini 2 ay yerine 1.5 ay olarak uygulayan işveren de aynı duruma düşer. Bu durumda da işçi dava açıp ihbar tazminatına hak kazanabilir.
İşçi isterse mümkün İŞÇİ talep ederse bildirim sürelerinin bir bölümünde çalışıp kalan bölümünün bedeli ödenmesi mümkündür. İşverenin işçinin bunu özgür iradesiyle talep ettiğini, ispatlaması gerekir.
Bildiğiniz gibi geçen yıl çıkarılan 6552 Sayılı Torba Kanun’la Sosyal Güvenlik Kurumu’na olan tüm borçlar yapılandırma kapsamına girdi. Genel olarak SGK borçları için son başvuru tarihi 2 Şubat 2015 itibariyle sona erdi. Fakat Genel Sağlık Sigortası (GSS) borçları için farklı bir tarih söz konusu. GSS borçlarında en önemli nokta,