Dün itibarıyla okullar gecikmeli bir şekilde açıldı. Bu yıl okulların açılması ile Kurban Bayramı aynı döneme denk gelince velilerin harcamaları katlanmış oldu.
Mükellefler haklı olarak bu harcamaları en azından vergi matrahından indirip indiremeyeceğini merak ediyor.
Günümüzde özel okullar, dershaneler, özel kurslar için yapılan masrafların haddi hesabı yok. Ticari faaliyetlerini gerçek kişi olarak devam ettiren mükellefler kendileri, eşleri ve çocukları için yaptıkları eğitim ve sağlık harcamalarını Gelir Vergisi beyannamesinden indirim konusu yapabilir. Sadece ticaretle uğraşanlar değil aynı zamanda kira geliri, menkul sermaye iradı veya arızi geliri olup da bunu beyan etmek zorunda olanlar da söz konusu eğitim harcamalarını gelecek yıl mart ayında verecekleri beyannamede indirebilirler. Tek bir işverene bağlı olarak çalışan ücretliler Gelir Vergisi beyannamesi vermediğinden bu indirim imkânından faydalanamaz.
Bunun için kanunda bazı şartlar belirlenmiş. Öncelikle harcamanın beyan edilen gelirin % 10'unu aşmaması gerekiyor. Yani ilgili yılda elde edilen ve üzerinden vergi hesaplanmak üzere beyan edilen matrahın onda biri kadarlık eğitim harcamasının indirilmesi kabul ediliyor. Yine eğitim ve öğretim ile ilgili harcamanın Türkiye'de yapılması ve Gelir veya Kurumlar Vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi de şart.
Peki eğitim harcamalarından ne anlamak gerekir? Malum eğitim harcaması kavramının kapsamı oldukça geniş. Eğitim ve öğretim kurumları ile anaokulu, kreş ve dershanelere eğitim amacıyla yapılan ödemeler, servis ücretleri, kurs ücretleri, her türlü kitap (ders kitabı, hikâye, roman, bilimsel eser) ve kırtasiye alımlarının tamamı bu kapsamda değerlendiriliyor. Mükelleflerin çocukları için bu ve buna benzer alanlarda yaptıkları harcamaları beyanname üzerinden indirebilmeleri mümkün. Birlikte oturulan eşin, önceki evliliğinden olan ve velayeti üzerinde bulunan küçük çocuklar için ödenen eğitim harcamaları da indirime dahil. Maliye “küçük çocuk” tabirinden, 18 yaşını doldurmamış ve mükellef tarafından, bakmakla yükümlü olunan (nafaka verilmek suretiyle bakılanlar dâhil) kişilerin anlaşılması gerektiğini belirtiyor.
Buna göre Gelir Vergisi kanununda getirilen indirim imkânından, ilköğretim, ortaöğretim ve öncesi eğitimde çocukları okuyanlar faydalanabilecek. Çünkü üniversitede okuyan çocuklar 18 yaşını geçmiş olacağından onlar için yapılan eğitim harcamalarının beyanname üzerinden indirilmesi mümkün değil. Zaten gerek devlet, gerekse de vakıf üniversiteleri Kurumlar Vergisi'nden muaf olduğu için, yapılan ödemeler karşılığı verdikleri makbuzlarla indirimi tevsik etmek mümkün değil. Öte yandan ortaöğrenim de olsa yurtdışındaki bir okula gönderilen çocuklar için de yapılan harcamalar Gelir Vergisi beyannamesinden indirilemez. Buna mukabil eğitim alanında yatırımı teşvik için kurulan özel okullara belirli bir süre için tanınan Kurumlar Vergisi muafiyetinin bu indirime engel olmadığını düşünüyorum. Yani 3-5 yıllığına Kurumlar Vergisi ödemeyecek şekilde teşvik edilerek kurulan okullara gönderilen öğrenciler için ödenen eğitim harcamalarının Gelir Vergisi'nden indirilebileceğini düşünüyorum.
Öğrencilere verilen burslar
Gerçek kişiler kendileri, eşleri veya çocukları için yaptıkları eğitim harcamalarını vergiden düşme imkanına sahipken şirket ortaklarının maalesef böyle bir imkanı yok. Ancak şirketlerin vakıf veya derneklere eğitim bursu adı altında yaptıkları bağışların Kurumlar Vergisi beyannamesinden indirilebildiğini belirtmek gerekir. Söz konusu yardımın kamu idarelerine, Bakanlar Kurulu'nca vergi muafiyeti tanınan vakıflara, kamu yararına çalışan derneklere veya bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlara makbuz karşılığında yapılıyor olması gerekir. Yıl içerisinde bu şekilde yapılacak yardım toplamı da ilgili yıla ait kurum kazancının yüzde 5'ini aşamaz.
Öte yandan bazı şirketler seçtikleri bazı öğrencileri yurtdışına eğitime gönderme yoluna gidebiliyor. Bu öğrenciler için yapılan harcamaların da vergiden indirilebileceğini belirteyim. Sonraki yıllarda şirkette çalıştırılmak üzere eğitime gönderilen öğrencilere verilen burslar teknik olarak ücret kabul edilir. Normalde Gelir Vergisi stopajı yapılması gereken bu burs ödemeleri vergiden istisna tutulduğu için herhangi bir kesintiye tabi tutulmaz.
Tahsilde bulunan öğrencilere iaşe (yiyecek) ibate (barınma) ve tahsil gideri ile burs olarak yapılan ödemelerin; şirket tarafından gider olarak indirim konusu yapılabilmesi için;
Bursun işle ilgili olması, yani burs verilen kişilerin, okulu bitirdikten sonra burs veren işletmede hizmet yükümlülükleri nedeniyle çalışacaklarını gösterir bir sözleşmenin düzenlenmesi.
Burs verilecek öğrencilerin, Türkiye'nin her tarafından eğitim gören öğrencilerin katılabileceği bir yarışma sınavı sonunda kazanan kişilerden olması,
Verilen burs süresinin ve karşılanacak eğitim giderleri miktarının işin önemi ve genişliği ile orantılı olması gerekir.
Bildiğiniz gibi geçen yıl çıkarılan 6552 Sayılı Torba Kanun’la Sosyal Güvenlik Kurumu’na olan tüm borçlar yapılandırma kapsamına girdi. Genel olarak SGK borçları için son başvuru tarihi 2 Şubat 2015 itibariyle sona erdi. Fakat Genel Sağlık Sigortası (GSS) borçları için farklı bir tarih söz konusu. GSS borçlarında en önemli nokta,