Dul Kadına Sosyal Yardım Ver

 

DUL KADINA SOSYAL YARDIM VER DUL MAAŞINDA 900 GÜNE BORÇLANMA VERME

SYDV tarafından eşini kaybetmiş,SGK dul maaşı alamayan kadınlara aylık 250 lira ödeme iki ayda bir ödenmek üzere 500 lira yardım yapılmaktadır.

Başvuru Yapılacak Yer

Resmi olarak ikamet(ADNKS) edilen yerdeki SYD Vakıflarına yapılır. Başvuru sırasında müracaatçılardan üzerinde T.C. kimlik numarası yazılı resmi kimlik, ehliyet veya pasaport dışında herhangi bir belge istenmez.

SGK Güvencesi Varsa Kabul Edilmez

Başvuru sırasında BSYHBS üzerinden yapılan SGK kontrollerinde sosyal güvencesi tespit edilenlerin yardım başvuruları Mütevelli Heyeti  tarafından “Kabul Edildi” durumuna alınamaz.

Nasıl Yararlanır

Son resmi nikâhlı eşi vefat etmiş, hâlihazırda evli olmayan, kendisi ya da içinde bulunduğu hanedeki herhangi bir kişi kanunla kurulu sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olmayan ve fakir ve muhtaç durumda olduğu Mütevelli Heyeti  kararıyla tespit edilen kadınlar bu yardım programından faydalandırılır. Bu yardım programından yararlanmak isteyen kadın için herhangi bir yaş şartı aranmaz. Bu yardım programından faydalanmak için, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 364 ve devamı maddelerinde ifade edilen nafaka yükümlülüğü şartı aranmaz. Koca ile kadın arasında boşanma davası devam ederken, yani, mahkeme kararı kesinleşmeden koca vefat etmişse, kadın kişi bu yardım programından faydalanır.

Hükümlü ve huzurevinde kalan kişiler bu yardımdan yararlanamaz.

Ödeme Mütevelli Heyet Onayı ile Başlar.

Yardımın Kesilmesi

Bu kapsamda yardım alanlar hakkında SYD Vakıfları tarafından hanenin muhtaçlık durumunun ortadan kalktığının ya da resmi evlilik bağı olmadan fiili olarak birlikte yaşanıldığının sosyal inceleme raporu ile yerinde tespit edilmesi halinde, yardımın Mütevelli Heyeti  tarafından fesih edilmesi gerekmektedir. Bunun dışında Mütevelli Heyeti tarafından tespit edilmese de;

1.        Hak sahibi kadının vefat etmesi,

2.        Hak sahibi kadının resmi olarak tekrar evlenmesi,

3. Hak sahibi kadının ikametini ilgili SYDV dışına taşıması, (1 ay içerisinde yeni vakfa başvuru yapılıp, başvuru kabul edilirse, ödeme kaldığı yerden devam eder),

durumlarının herhangi birisi merkezi sorgulamalar neticesinde tespit edilirse ilgili yardım, Mütevelli Heyeti  kararı aranmaksızın, BSYBHS tarafından otomatik olarak fesih edilir.

1/10/2008 YENİ DÜZENLEME MAĞDURLARI ORTAYA ÇIKARDI

30.09.2008 tarihine kadar vefat eden 5 yıl sigortalılığı olan 900 günden eksik primi bulunan SSK’ umuna tabi olan sigortalıların ölüm aylığı için hak sahiplerinin borçlanma hakları var iken,bir gün sonra vefat eden 5 yıl sigortalılık hakkı olan 899 prim günü olan 1 günlük prim gün eksiği bulunan 4-1(a)’lının ölüm aylığına sahip olan hak sahiplerinin borçlanma hakkı olmadığından ölüm aylığından yararlanamayacaklardır.

Bu uygulamada Sosyal Güvenliğin ruhuna aykırı olmasına rağmen 1.10.2008 tarihinden sonra hızla hak mağduriyetleri artmıştır.

5510 sayılı SS ve GSSK Ölüm Sigortası Hakkı Nasıl Belirlendi?
5510/32.Madde (a) En az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş, durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde bağlanır.

Sigortalının tüm çalışma hayatında 900 gün prim olmaması halinde 1.10.2008’den sonra ölen sigortalının hak sahiplerine ölüm maaşı bağlanmayacaktır.

Ölen sigortalının hak sahipleri 1800 güne tamamladıklarında sigortalılık süresi aranmayacaktır.

Anayasa Mahkemesi Nasıl Değerlendirir?

Bu konuda Anayasa Mahkemesine bireysel başvurular var.

Mahkeme konuya Anayasa'da yer alan düzenlemeler doğrultusunda ele alabilir.

Anayasa Hukukunda 60ıncı Maddesinde ;

''Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir.Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar.''

Devletimiz Anayasa gereğince Sosyal Güvenlik Hukukunu düzenleyerek çalışanlarına sahip çıkmış,fakat 4-1(a)’lı çalışanlarının ölüm sigortalarında maaş bağlanmasında koşul olan 900 gün de eksik olan günler için borçlanma haklarını engellemiştir.Bu durumda herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir,fakat 4-1(a)’lılar her türlü borçlanma hariç 900 gün prim günü ödemez ise ölümü halinde hak sahipleri sosyal güvenlik hakkına sahip değildir.

Bir çok dul bayanın özellikle vefat eden eşleri genelde kayıt dışılığın yaygın olduğu sektörler olan İnşaat,konfeksiyon,küçük sanayi işletmelerinde,esnaf yanlarında çalışanlar olduklarından eksik sigortalılık günü bildirilerek ölüm aylığı bağlanmayarak mağdur olmuşlardır.

Bu kesimde çalışanların eğitim seviyeleri de yetersiz olduğundan,ekonomik yönden güçlü olmadıkları için de zamanında hizmet tespit davaları açamayarak dul maaşı için gün kazanımları da ortadan kalkmıştır.

01/10/2008 öncesi eksik prim günlerini borçlanma hakları var iken,bu hakları da 01/10/2008 tarihinde ellerinden alınmıştır.

Muhtaç durumdaki eşler de 900 günden eksik prim günleri olduğu için prim iadesi alsalar da, bu primler de çerez parası olarak geri ödenmiştir.

Dul ve muhtaç kadınların prim borçlanma hakları ellerinden alındığı için Primsiz ödemelerden 250 Lira almaya mahkum edilmiştir.

Sosyal güvenlik adına cimri olanlar Primsiz Ödemelerde gayet cömert olarak davranıyorlar.

Sosyal Devlet anlamında yasal bir düzenleme ile yüzlerce mağdur dul kadının yüzü güldürülebilinir.
Borçlanma hakları verilerek 900 güne tamamlama yerine getirilebilinir.

250 TL yardım kısa süreli çalışmaları olan yeni sigortaya başlayarak 900 günü borçlanma dahil tamamlayamayan kişilere verilir.

Borçlanma uygulaması ile SGK açık verir denilir. Sosyal Güvenliğin mantığı vatandaşlarını sosyal güvence şemsiyesi altına almak değil midir?

Sosyal devlet olmanın gerekçesi Primli ve Primsiz ödemelerle, popülist olmayan yaklaşımla vatandaşları kucaklamaktır.

Yürürlükte olan yasada yapılacak yeni düzenleme ile çalışma hayatında hizmet akdi ile çalışanların hak sahiplerine 900 günden eksik olan günleri ölüm halinde borçlanma hakkı verilmesi de sosyal güvenliğin ruhuna yakışan bir uygulama olur diye düşünüyorum.

Kaynak: http://www.alitezel.com/index.php?sid=yazi&id=7985

Sosyal Medya'da Paylaş
Facebook Yorumları