Danıştay Eski Memurların İkramiye Davaları Hakkında Son Sözü Söyledi - 8 Haziran 2015

2829 sayılı Yasa’nın 12. maddesinin birinci fıkrasındaki “Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan ve…” ibaresi nedeniyle, uzun müddet Emekli Sandığına tabi görevlerde çalıştıktan sonra, örneğin bir gün bile SSK, Bağ-Kur gibi başka bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olarak çalışıp yaşlılık aylığına hak kazananlara, Emekli Sandığınca emekli ikramiyesi ödenmiyordu.

Yani memur istifa ettiği için değil, son defa başka bir sosyal güvenlik kurumuna prim ödediği için emekli ikramiyesinden yoksun kalıyordu.

İptaller art arda geldi

2829 sayılı Yasa’nın 12. maddesinin birinci fıkrasındaki “Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan ve…” ibaresi Anayasa Mahkemesinin 2005/40 Esas ve 2009/17 K. sayılı kararıyla 2009 yılında iptal edilmiş ancak iptalin yerine düzenleme yapılması için 05.06.2010 tarihine kadar Hükümete mühlet tanınmıştı.

Hükümet bu bir yıllık sürenin dolmasına yakın 2829 sayılı Yasanın iptal edilen aynı hükmünü bu defa 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununa koyarak yasalaştırmıştı.

Bu düzenleme de Anayasa Mahkemesine gitti ve bu da 2010/81 Esas ve 2010/78 K. sayılı kararıyla iptal edildi. İptal kararı 09.07.2011‘de yürürlüğe girmişti.

İkinci iptalden sonra Hükümet bu defa ikramiyenin nasıl alınacağına ilişkin yeni bir düzenleme yaptı ve 6270 sayılı bu Kanun 26.01.2012 tarihinden itibaren yürürlüğe girdi.

İkramiyeye yeni düzenleme

Söz konusu düzenlemede farklı sosyal güvenlik kuruluşlarındaki hizmet süreleri birleştirilerek emeklilik, yaşlılık ya da malûllük aylığı bağlananlara, son defa bağlı olunan sosyal güvenlik kurumuna göre ayrım yapılmaksızın kamuda (5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu ve/veya 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun geçici 4. maddesi hükümlerine tabi olarak bu Kanun’a tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda) geçen çalışmalarına karşılık emekli ikramiyesi ödenebilmesi öngörülmüştü.

İşçilerin Kıdem Tazminatı Hakkına Benzetildi

5434 sayılı Kanunun ikramiye hakkını düzenleyen 89 uncu maddesinde 6270 sayılı Kanunla yapılan son düzenleme de Anayasa Mahkemesine götürülmüş fakat bu defa iptal edilmemişti.

Anayasa Mahkemesi bu husustaki üçüncü kez iptal istemini reddettiği 2012/33 Esas ve 2012/174 Karar sayılı kararında;

"Farklı sosyal güvenlik kuruluşlarındaki hizmet süreleri birleştirilerek emeklilik, yaşlılık ya da malûllük aylığı bağlananlardan, kamuda geçen görevinden;

- Evlendiği tarihten itibaren 1 yıl içerisinde isteği ile ayrılan kadın,

- Muvazzaf askerlik görevi nedeniyle isteği ile ayrılan erkek,

- 8.9.1999 tarihinden önce çalışmaya başlayıp, bu tarihten sonra 15 yıl sigortalılık süresine ve 3600 prim ödeme gün sayısına sahip iken ayrılan,

- 8.9.1999 tarihinden sonra çalışmaya başlayıp 25 yıl sigortalılık süresi ve 4500 prim ödeme gün sayısına sahipken veya sadece 7000 prim ödeme gün sayısına sahipken ayrılan,

- Emekli, malûllük veya vazife malûllüğü aylığı bağlanarak ya da toptan ödeme yapılarak ayrılan,

sigortalılara emekli ikramiyesi ödenebilmesi mümkün hâle gelmiştir" demişti.

Buna göre 6270 sayılı Kanuna kapsamında emekli ikramiyesi ödenebilmesi için halen;

8.9.1999 tarihinden sonra istifaen görevinden ayrılmış olması,
İstifaen görevinden ayrıldığı tarih itibariyle 15 yıl sigortalılık süresi olması,
En az 3600 gün prim ödenmiş olması koşulları aranıyor.



Esas alınacak katsayı ve gösterge

Bu durumda memuriyetten ayrıldıktan sona SSK’lı ve/veya Bağ-Kur’lu olup da sonra emekli olanların memuriyetten ayrıldıkları derece ve kademe üzerinden belirlenecek göstergeleri ve emekliye ayrıldıkları tarihte geçerli  memur maaş ve taban aylık katsayılarına göre hesaplanacak ikramiyelerini almaları mümkün bulunuyor.



Bu konuda çok sayıda dava açılmış ve sonuçlanmış bulunuyor.

Danıştay’dan Son Nokta

İdare mahkemelerinde ve bölge idare mahkemelerinde neticelenen bu davalardan kimi Danıştay'a intikal etmiş bulunuyor. Danıştay 11. Dairesi 03.06.2015 tarihli RG'de yayımlanan içtihatlarında konu hakkındaki farklı kararlar üzerine son noktayı koymuş bulunuyor.

Örneğin Yüksek Mahkemenin 2014/3100 Esas, 2015/44 Karar; 2014/2232 Esas, 2015/46 Karar; 2014/1481 Esas, 2015/49 Karar; 2014/4990 Esas, 2015/50 Karar sayılı içtihatlarında, hulasa olarak;

26.01.2012’den Önce-Sonra Emekli Olanlar

6270 sayılı Kanunla getirilen 1475 sayılı Kanun kapsamında kıdem tazminatı alma hallerine uyması şartıyla ikramiye ödenmesi uygulamasının 6270 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 26.01.2012 tarihinden önce emekli olanlara uygulanamayacağından değişiklik öncesi düzenlemeye göre çözümlenmesi, (Yani 15 yıl ve 3600 gün şartı aranmadan, istifa tarihinin ne olduğuna bakılmadan kamuda 5434 sayılı Kanun kapsamında geçmiş kaç yılı varsa emekli olduğu tarihteki katsayılar ve o süre üzerinden ikramiye ödenmesi)

"Birleştirilen hizmet süreleri üzerinden yaşlılık aylığı bağlanmasında, Emekli Sandığı'na tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamı üzerinden ilk defa emekli aylığı bağlandığı tarihte geçerli olan katsayılar dikkate alınmak suretiyle emekli ikramiyesi ödenmesi gerektiğine"  hükmediliyor.

08.09.1999’dan Önce-Sonra İstifa Edenler

26.01.2012 tarihinden sonra emekli olanlarda ise kamudan istifa yoluyla ayrılma tarihinin 08.09.1999 tarihinden önce olması halinde 15 yıl ve 3600 gün şartlarını sağlamış olma yoluyla ikramiye talebinin olamayacağına da vurgu yapılıyor.

Kaynak: http://www.alitezel.com/index.php?sid=yazi&id=7721

Sosyal Medya'da Paylaş
Facebook Yorumları